MEİS ADASI GEZİ REHBERİ
Kaş’ın tam karşısında konumlanmakla, yakınlığıyla tatilcilere ada manzarası sunan küçük ve sevimli Yunanistan adası Meis, yani Kastellorizo’yu tanıtacağız.
Kısa Tarihçe
Tarih boyunca, Roma, Bizans, Mısır, Osmanlı, Venedik, Fransa, İtalya ve İngiltere egemenliğinde olan ada, 1948 yılında Yunanistan’a bağlanmıştır. İtalyanca Castelrosso (kırmızı -kızıl- kale) olarak adlandırıldığı için bugün Kastellorizo adı da adanın İtalyanca adından kaynaklı olarak halen kullanılagelmektedir. Adanın Yunanca adı Megiste, Türkçe adı Meis’tir. 2. Dünya Savaşı’na kadar nüfusu 10.000’in üzerindeyken, savaş yılları ve sonrasında ada sakinleri adadan göç etmiş ve halihazırda ada nüfusu 300 - 350 civarına kadar düşmüştür. Adanın sahilden ayrılıp özellikle kaleye çıkan arka sokaklarını gezdiğinizde göreceğiniz birçok yıkık ve virane haldeki ev ve kilise de bu durumu teyit etmektedir.
1991 yapımı, en iyi yabancı film ödülünü almış Mediterraneo adlı film bu adada çekilmekle, ziyaret ettiği yerlere ait filmleri izlemekten hoşlananlar, ödüllü bu filmi izleyebilirler.
Meis’e Ulaşım
Meis adası Yunanistan ana karasına en uzak ada olduğundan ve bu uzaklığın tersi olarak, ada Türkiye’ye oldukça yakın konumda, Kaş’ın tam karşısında yer aldığından, neredeyse tüm Avrupalı turistler de Türkiye’den Meis adasına giriş yapmaktadırlar. Ancak Meis’ten diğer Yunan adalarına gitmek isteyenler için adada küçük bir havalimanı bulunduğunu ve idari bakımdan bağlı olduğu Rodos’a feribot seferleri düzenlendiğini de belirmekte fayda var.
Meis adası Kaş’a o kadar yakın ki, feribota bindiğinizde yaklaşık olarak 20 dakika sonra Meis’e varmış olacaksınız.
Meis adasına gitmek için 2019 yılı itibariyle Kaş’ta halihazırda iki ayrı firma faaliyet gösteriyor. Bu firmalardan ilki Kahramanlar, ikincisi ise Meis Express. Her iki firmaya ait bilet satış bürolarını Kaş’ın meydanında kolaylıkla bulabileceksiniz. Her iki firmaya ait feribotlar, adaya gitmek için aynı saatte Kaş’tan kalkıyor, yine aynı saatte Kaş’a geri dönüyorlar. Her iki firmanın da bilet fiyatları aynı. Bu bakımdan yolculuk konforu için çok da önem arz etmeyen, feribotlar arasındaki ufak bir büyüklük farklı haricinde her iki firma da aslında aynı. Eğer feribotları yine de görmek isterseniz, Kaş meydanına sırtınızı döndüğünüzde limanın en solunda demirlemiş olan feribotlara göz atabilirsiniz.
Feribot seferleri her gün saat 10:00 da kalkış ve 16:00 da dönüş olarak icra ediliyor. Bilet fiyatları gidiş – dönüş 25 euro. Ayrıca mevsimine ve talebe göre değişmekle birlikte, genel olarak haftada 2 defa (çarşamba ve cumartesi) gece seferleri düzenleniyor. Gece seferleri, saat 18:00 da gidiş ve 23:00 da dönüş olarak yapılıyor. Eğer gece seferinin olduğu gün Meis adasına gündüz gitmeyi düşünüyorsanız, bu takdirde 5 euro daha fark vererek, saat 10:00 da gidip, gece seferinin dönüşüne, yani 23:00 feribotuna binme imkanı elde ediyorsunuz. Açıkçası Meis adasında biraz yüzüp, biraz gezeyim ve sonra yemek yiyeyim diyorsanız, bu takdirde en mantıklı tercih de bu olacaktır. Zira denize girip, yemek için ayırdığınız vakit sonrası adayı gezmek için kalan vaktiniz çok sınırlı oluyor. Ancak, ada çok küçük olduğu için, eğer denize girmeyecekseniz veya denize girip yalnızca kıyı şeridini gezecekseniz, saat 16:00 dönüşü de tercih edilebilir.
Meis Gezilecek Yerler ve Yapılacaklar
Meis adası çok küçük olduğu için gezi yazılarında aşağı yukarı aynı bilgileri bulmak mümkün. Bu bakımdan öncelikle klasik ama faydalı birkaç bilgiyi paylaşacağız.
Adada Avrupa Birliği para birimi olan euro geçiyor, ancak yanınızda euro bulunmuyorsa birçok yerde Türk Lirasının da ufak bir kur farkı eklenerek kabul edildiğini belirtmekte fayda var. Bunu önceden sormanızın faydalı olacağını da belirtelim. Yine kredi kartı da özellikle biraz daha büyük olan işletmelerde kabul ediliyor.
Ada sakinleri yalnızca Türkiye’ye bakan kısımda ikamet ediyor. Adanın geri kalanında herhangi bir yerleşim yeri mevcut değil. Türkiye’ye bakan kısımdaki yerleşim yeri de feribotun yanaştığı ve restoranların bulunduğu kısım olan aslında bir “büyük u” ve yanında bir “küçük u” olarak tanımlayabileceğimiz sınırlı bir alanda gerçekleşiyor. Restoran ve kafelerin olduğu sahil şeridinin arkasında, eski ve yıkık evlerin bir kısmını da görebileceğiniz birkaç sokak var ve ada yaşamı hakkında fikir edinmek istiyorsanız bence buraların da mutlaka görülmesi gerekiyor.
Adaya gelenler genel olarak öncelikle mavi mağara’ya (blue cave) gitmek için deniz taksilere yöneliyorlar. Bunun sebebi mavi mağaranın ağzının dar olması ve öğleden sonra suların yükselmesiyle mağaraya girişlerin de zorlaşması. Feribot Meis’e yanaştıktan sonra, küçük bir kulübeden ibaret yapıda gümrük işlemlerini hallettikten sonra, sağa doğru yürüdüğünüzde deniz taksiler hemen önünüze çıkıyor. Deniz taksi denilen şey aslında hız motoru bağlanmış genel olarak 6 kişilik bir kayık. Deniz taksiler 10 euro bedel karşılığında sizi mavi mağaraya ve talep ederseniz akabinde aslında kendisi de küçük bir ada olan St. George plajına götürüyorlar. St. George plajından sizi almasını istediğiniz saati deniz taksiyi kullanan kaptana bildirdiğinizde, deniz taksi o saatte yeniden sizi plajdan alarak Meis’e getiriyor. Eğer mavi mağaraya değil de yalnızca St. George plajına gitmek isterseniz o takdirde deniz taksi fiyatı 5 euro oluyor. Birçok gezi bloğunda da yazdığı üzere St. George plajının işletmecisi evlenerek Meis’e gelen bir Türk. Biz indiğimizde deniz taksilerin orada üzerinde St. George Beach tişörtüyle Türk arkadaş orada bulunmakla, bize hem deniz taksi konusunda bizzat yardım etti, hem de daha sonra gittiğimiz St. George plajından bildirdiğimiz saatten biraz daha erken ayrılmak istediğimizde, deniz taksiye bizim için telefon ederek taksinin erken gelmesini sağladı. Bu bakımdan ulaşımın ve adada iletişimin gayet kolay olduğunu söylemek mümkün.
Mavi Mağara (Blue Cave)
Mavi mağara Meis’te mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Deniz taksiye bindikten sonra adanın yan tarafında kalan mavi mağaraya yaklaşık 10-15 dakikalık bir yolculukla ulaşıyorsunuz. Açıkçası eğer deniz dalgalıysa yolculuk biraz heyecanlı da geçiyor. Mavi mağaraya ulaşınca, mağaranın ağzı dar olduğundan teknenin zeminine yatarak içeri giriş yapabiliyorsunuz. Eğer deniz suları yükselmişse bu takdirde tekneyle içeri giriş mümkün olmuyor.
Mavi mağara girişi dar olmasına rağmen içerisi oldukça geniş bir yer. İçeriye girince dışarıdan gelen ışıkla birlikte deniz ve mağaranın duvarları, büyüleyici masmavi bir renge bürünüyor. Biz yapmasak da, mağaraya girince içeride yüzmek için kısa bir mola veren deniz taksiler de oluyor. Biz mağarada zaman zaman akdeniz fokları bulunduğundan onları görmek için denizde kısa bir araştırma yaptık. Bu araştırma sırasında kaptan el feneriyle tavanda sarkıtları da göstermekle, mağaranın daha iç kısmında bazen yarasaların da olduğunu öğrendik. Mağarada 15 dakika kadar kaldıktan sonra yine aynı yöntemle, teknenin zeminine yatarak mağaradan çıkıp geri dönüş yolculuğuna başladık.
Yukarıda belirttiğimiz üzere, geri dönüş yolculuğu yolcunun talebine göre önce St. George plajına veya doğrudan adaya dönmek şeklinde gerçekleşiyor. Eğer St. George plajına gidecekseniz, plajdan sizi almasını istediğini saati de kaptana bildiriyorsunuz.
Meis’te Denize Girmek
Ada aslında plaj bakımından pek zengin değil. Merkezde caminin hemen önüne kurulan şezlongların olduğu kısımdan ve yine tam bunun karşısında, adanın diğer kısmında yer alan otelin önündeki denize inen merdivenlerden, denize girmek mümkün.
Adanın plajları kumluk değil. Merkezdeki bu iki plajın haricinde denize girebileceğiz diğer yer, kendisi de küçük bir adada yer alan St. George plajı. Bu plajda da diğerlerinde olduğu gibi merdivenlerle denize giriyorsunuz. Plajda şezlong ve şemsiye hizmeti mevcut ve ücreti de kişi başı 4 euro. St. George Plajı’nın yanında genellikle düğünlerde kullanılan küçük bir kilise ve hemen üstünde manzarası güzel bir kafe mevcut.
Bu kafede yeme ve içme ihtiyaçlarınızı da karşılayabiliyorsunuz. Yukarıda belirttiğim gibi kafe ve plajı işleten kişi Türk. Bu bakımdan iletişim konusunda rahat oluyorsunuz. St. George Plajı turkuaz renginde ve deniz gayet temiz. Ada olduğu için doğal olarak rüzgarlı olduğunu söylemek mümkün, ancak plajın konumlanışı itibariyle bu rüzgar çok büyük dalgalanmalara sebebiyet vermiyor.
Eğer denize girmek isterseniz ve Meis’te konaklama yapmayacaksanız adada kalış süresi sınırlı olduğundan, zamanınızı önceden planlamak faydalı olabilir.
Kale - Cami - Müze ve Likya Mezarı (Adanın İç Kısımlarına Gezi)
Adaya kullanılagelen isimlerinden birini veren kale, Meis Limanını’nın solunda halen müze olan Meis Camii’nin hemen üst kısmında bulunuyor. Kaleye çıkma niyetindeyseniz, caminin yanındaki merdivenleri kullanabileceğiniz gibi, Billy Taverna Restaurant’ın yanındaki hafif yokuş bir yolla kaleye ulaşabilirsiniz. Ancak, özellikle arka sokakları ve tarihi yapıları görmek, kaleye çıkarken onlarca merdiven çıkarak yorulmamak için daha kolay yol olan Billy Taverna’nın yanından başlayıp, Kale’den aşağı merdivenle inerek camiye ulaşmak daha tercih edileblir bir yol olacaktır. Kaleye çıkan bu arka sokakları gezerken, ada sakinlerinin yaşadığı yerleri de göreceksiniz.
Yine ada nüfusu göç etmeden önce kullanılan ve şu an atıl olan kiliseler ile bazıları yıkılmış, bazıları ise virane halde olan evlere de şahit olacaksınız. Adanın halen faal en büyük kilisesi olan Agios Konstantinos ve Agia Eleni Kilisesi de bu yol üzerinde karşınıza çıkacak. Bu bakımdan ara sokakları gezerek kaleye ulaşmak ada hakkında fikir edinmek için en ideal yol.
Kaleye ulaştıktan sonra dilerseniz kaleye yakın Likya mezarını ve arkeoloji müzesini de görebilirsiniz. Ayrıca kaleye çıkmak için kullandığınız yol, size adanın arka kısımlarını görme fırsatı ve güzel manzaralar da sunuyor.
Biz zaman kısıtlı olduğu için müzeleri gezmedik ve yalnızca dışından görmekle yetindik. Kaleden inen merdivenli yolun en sonunda ise eski cami olan bir diğer müzeye ulaşacaksınız. Cami zaten sahil şeridinin başında olduğu için bu kısımdan başlayarak tüm sahili gezmeniz mümkün.
Sahil Şeridi (Restoran ve Kafeler)
Adada restoran ve kafeler genel olarak Feribotun da demirlediği sahil şeridinde yer alıyor. Adanın klasik kartpostal manzarasını sunan yer de bu kısım. Doğal olarak adanın en canlı yeri de bu kısım oluyor. Sahil şeridindeki evlerin bir kısmı restore edilerek otel ve pansiyonlara çevrilmişken, bir kısmı da restoran ve kafe olarak hizmet veriyor.
Ada sakinleri balıkçılık ve turizm gelirleriyle hayatlarını idame ettirdikleri için genel olarak Meis’te yediğiniz tüm deniz ürünleri aşağı yukarı aynı standartlarda ve taze olacaktır. Bu bakımdan yalnızca deniz ürünleri yiyecekseniz herhangi bir restorana gidebilirsiniz. Ancak deniz ürünleri dışında klasik Yunan yemeklerini de tadacaksanız bu takdirde restoran tercihiniz değişebilir. Adaya o kadar fazla Türk turist geliyor ki, doğal olarak restoranların birçoğunda menüler Türkçe olarak da yazılmış. Bu bakımdan yemeklerin içeriği konusunda zorluk çekmeyeceksiniz.
Biz kafe tercihimizi Meltemi Cafe’den, restoran tercihimizi ise Alexandra’s Restaurant olarak yaptık. Alexandra’s Restaurant’da kredi kartı da geçiyor. Yemeklerin porsiyonları büyük olduğundan, eğer fazla çeşit denemek istiyorsanız, tercih ettiğiniz yemeği yarım porsiyon olarak alıp alamayacağınızı sorduğunuzda size bu konuda yardımcı da oluyorlar.
Yine adanın kendine has yemekleri konusunda da tavsiyede bulunuyorlar. Tercih ettiğimiz her iki mekandan da memnun ayrıldığımızı belirteyim. Kafelerde genel olarak frappe içiliyor, yine birçok kişinin tercih ettiği üzere Yunan birası içmek de mümkün. Tripadvisor üzerinden adada bulunan kafe ve restoranlara göz atarak, genel olarak yeme – içme konusunda tercih edilecek mekanlara ulaşmanız mümkün.
Adada sahil şeridinde otururken denizden de misafiriniz eksik olmuyor. Adada anladığımız kadarıyla bol miktarda caretta caretta mevcut ve bunlar beslenmek için en kolay yöntem olarak siz deniz kenarında yemek yerken, sizin onlara atacağınız yemeklere ulaşmak için hemen kıyıda yüzüyorlar. Biz kıyı şeridinde geçirdiğimiz süre zarfında 4 caretta caretta gördük.
Meis’te Alışveriş
Adada alışveriş ve hediyelik eşya dükkanları sahil şeridinde toplanmış bulunmakta. Hediyelik eşya olarak magnet vs alacaklar bu dükkanlardan alış veriş yapabilirler. Genel olarak küçük eşyaların yanı sıra giyim ve adada yapılan bir kısım yiyecekleri de bu dükkanlardan temin etmek mümkün.
Ada feribotunun demirlediği gümrüğün hemen karşısında çok küçük bir free shop olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Yalnızca dikkat edilince farkedilebilen, daha ziyade markete benzeyen bu free shoptan alışverişinizi de yapabilirsiniz.
Meis Gezi Fotoğrafları için Tıklayınız...
Gezinin alındığı adres